Bebek ağlamayı öğreniyor yalnızca. Çocuk, ip atlıyor evinde. Genç, sonsuzluk uykusunda, urganla bağlıyor hayallerini. Kardelen ölüyor. Rüzgar savuruyor kardeleni. Karlı dağlarda taç yaprakları uçuşuyor.
DENEME
“Unutma emi”
“Unutma emi” dedi verirken kitabı… İçine saklayamadığı çiçeği eliyle tutarken utangaç edayla… “Büyüyünce..Hani sen okuyup uzaklara gitcen yaa işte o zaman eline alıp bu
BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ!
Furkan Dilekci – Bu dünya kimseye kalmaz, bilesin; Er geç kuyusunu kazar herkesin. Tut ki Nuh kadar yaşadın zor bela Sonunda yok olacak değil
ŞADIRVAN HİKÂYESİNİN BAŞKİŞİLERİ
– İLKER GÜLBAHAR * Hayır, onunki ihmal değildi. Öyküyü yazmak için en uygun zamanı bekliyordu. Çünkü prematüre bir öyküyü kuvöze alıp yaşatmaya çalışmak gereğinden
YAŞ OTUZ BEŞ YOLUN SONU
– EBUBEKİR KAYA * Cahit Sıtkı’nın Otuz Beş Yaş şiiri herkesin malumu olan, duyanların ekseriyasının şiirin başlığından öte şiirden bir dörtlük ezbere bilmediği, kanıtlanmamış
İYİ BİR ŞEY
– İLKER GÜLBAHAR * Bir ses. Çikolata jelatininin avuçta buruşturulurken çıkardığı gibi bir ses. Tezgâhtarın yeni bir gömleği raflara yerleştirirken poşetinden gelen hışıltı gibi
BÜYÜK BEYAZ
– MUSTAFA BİLGÜCÜ * Tamam, önce şuradan başlayayım. Evet ya, nereden başlayacağımı bile bilmiyorum. Sağıma ve soluma baktığımda, üstten ve alttan beni kuşatan, adlandırılmış,
GEVENSİZLİK
– HASAN SONGÜR * Eski kültürümüzün kalbi hasretti. Yanı başımızdaki yâre bile hasrettik. Bütün türkülerimizin, şiirlerimizin ana teması hasrettir. Kamışlıktan kopartılan ney, kamışlığa hasrettir.
YARATACIYA MEKTUP
– GÜLÇİN YAĞMUR AKBULUT * Bir iklimi olmalı vuslata çıkan bekleyişlerin. Her gün aynı saatlerde bekliyorum seni. Saatimin alarmını sabah beş buçuğa kurmayı ihmal
BİLGELİĞİN YAŞI
– HASAN SONGÜR *** Hayata yeni başlıyor gibiyim. Etrafımdaki yaşıtlarıma göre ise hayat bitmiş gibi. Beklemeye şartlandırıldıkları rahat ve mutlu hayata kavuşamamanın hayal kırıklığı