– M.NİHAT MALKOÇ
*
Düşmanlar Maraş’ımı çepeçevre sarmıştı
Nefret, kan ve barutu birbirine karmıştı
Binboğa Dağları’na çöktü kara dumanlar
Taş taş üste koymadı yurduma dadananlar,
Semada yankılandı “Allah Allah” sesleri
Şehitlerin yurt için kesildi nefesleri
Vatan ciğerparemiz, yoluna can koydular
Bu uğurda ölmeyi bahtiyarlık saydılar
Yurdun haritasını kanla çizdi edeler
12 Şubat günü destan yazdı edeler
Al bayrak bengisuydu, hürriyetti aşımız
Kavuştu yüz yaşına sevgili Maraş’ımız!
Ermeni, Fransız’ı azdı; sanki kudurdu
Maraş’ın yiğitleri elif gibi dik durdu
İlk kurşunu atınca Sütçü İmam Maraş’ta…
Bir adım öne çıktık bu amansız savaşta
Hürriyet olmayınca kılınamazdı cuma
Kızı, kızanı, eri geçti birden hücuma
Ulu Cami imamı Rıdvan Hoca kükredi
Hilâli taç eyledi, Haç’a fırsat vermedi”
Zalime kan kusturdu kahraman edelerim
Toprağında can buldu ay yüzlü dedelerim
Gözyaşına gark oldu kirpiğimiz, kaşımız
Kavuştu yüz yaşına sevgili Maraş’ımız!
Arslan Toğuzata’mız düşmana kan kusturdu
Kahraman Maraşlılar Fransız’ı susturdu
Mehmet Ali Bey’imiz ümmete hitap etti
Taşeron Ermeni’yi çaresiz, bîtap etti
Düşmanı on ikiden vurdu Senem Bacımız
Sait, Ali, Ökkeş’e dinmez yürek acımız
Bozulmaya mahkumdu alçak düşmanın fendi
Maraş’ın yol başçısı Şeyh Sezai Efendi
Hüzün ve acılardan nice dağlar aştınız
En çetin zamanlarda öncüydünüz, baştınız
Boy verdi karanfiller, bahar oldu kışımız
Erişti yüz yaşına sevgili Maraş’ımız!
Her ne varsa unuttuk, vatanı dert edindik
Kanımız pahasına Maraş’ı yurt edindik
Bayrağın gölgesinde kızı, kızanı, eri…
Mâziden hız alarak atıldık hep ileri!…
Gök kubbeyi kuşattı külümüz, dumanımız
Dünyalara bedeldi sarsılmaz imanımız
Maraş’la Maraşlılar tek ruh iki bedendi
Ölümsüzlük, ölmeye yeterli bir nedendi
Kaleden doğan güneş ısıttı içimizi
Kutlu zafer muştusu dindirdi acımızı
Boşadık esareti, arşa değdi başımız
Kavuştu yüz yaşına sevgili Maraş’ımız!
Açıldık enginlere, katrede gördük umman
Kıbleden esti rüzgâr, dağıldı kara duman
Mazlumun âhuzârı yürekleri dağlarken…
Güller figan eyledi karanfil kan ağlarken
Yokuşlara tırmanıp sarp dağlardan geçtik biz
Şehadet şerbetini yudum yudum içtik biz
Esareti cephede boğan bir millet olduk
Aydınlık ufuklardan doğan bir millet olduk
Dalga dalga bayrağım gökte süzüldü gayri
Dostlarımız mutlandı, düşman üzüldü gayri
Doruklarda sonlandı hürriyete koşumuz
Kavuştu yüz yaşına sevgili Maraş’ımız!
Çile tezgâhlarında dokuduk hürriyeti
Vatanlaştı şehidin kanı, kemiği, eti…
İlkbaharı düşledik zemheri ortasında
Gözler çağlayan oldu şehitlerin yasında
Bu kutlu topraklara sevdalıyız ezelden
Karakış bahar oldu, haber geldi güzelden
Dosdoğrudur Maraşlı; sözü senet, ahittir
Cümle yaşananlara Ulu Cami şahittir
Her gecenin sabahı olduğuna inandık
Çekiçle örs arası ateşlerde sınandık
Nice yangın söndürdü o kanlı gözyaşımız
Kavuştu yüz yaşına sevgili Maraş’ımız!
Küstah palikaryaya gösterdik gücümüzü
Maraşlı birlik oldu, tez aldı öcümüzü
Ölümsüzlük yolunda ölüme koştu canlar!
Bayrağın gölgesinde bir başka coştu canlar!
Hakkımız helâl değil kanımızı içene
Maraş’ı dar eyledik bize kefen biçene
Vatan için yaşadık iki uyku arası
Zaferle şifa buldu yiğitlerin yarası
Hepimiz Maraşlıyız, herkes Sütçü İmam’dır
Toprakla nikâhımız ilelebet tamamdır
Dindi yürek acısı, gerçek oldu düşümüz
Kavuştu yüz yaşına sevgili Maraş’ımız!
Yüreği mesken etti, oğul verdi sızılar
Vatan gitmesin diye gitti körpe kuzular
Maraş’a can adayıp canlarından geçtiler
Hürriyete birlikte koşmaya ant içtiler
Et ve tırnak gibiyiz, aynı yolda yürürüz
Aynı uykuya yatıp aynı düşü görürüz
Dağların doruğundan doğan güneştir Maraş!
Hilâlin kucağında yıldıza eştir Maraş!
Hainlerin mayası tutmayacak bir daha
Ufuklarından güneş batmayacak bir daha
Düşmana mezar oldu; toprağımız, taşımız
Erişti yüz yaşına sevgili Maraş’ımız!